TÜRKÇE
Yan masada üç bayan ve saçları elektriğe kapılmış gibi duran küpeli bir oğlan var. Konuşuyorlar ve istemeden duyuyorum. Belli ki karınları acıkmış ve kızın biri ile erkek olan köfte-ekmek almaya gidecekler. Şöyle diyor kıza errkek; "- Buriya en yakın yer uzak biliyo mısıınn! Acı acı gülümsüyorum kendi kendime. Vay be diyorum Türkçemiz ne hallere düştü! Ve yapılan başka yanlışlar aklıma geliyor.
İşte bazı örnekler:
Kitabı kütüphaneye geri iade ettim.
Yangın yanıyor.
Su suladım.
Yalnış
Yanlız
Ahçı
Bende seni seviyorum.
Ahmet eve geldimi?
Yorgunmusun?
Teşekkür ettik. Teşekkür ettim. (Şimdiki zamanda ve bir kişi adına söyleniyor!)
İşte doğruları:
Kitabı kütüphaneye iade ettim.
Ev yanıyor.
Bahçeyi suladım.
Yanlış
Yalnız
Aşçı
Ben de seni seviyorum.
Ahmet eve geldi mi?
Yorgun musun?
Teşekkür ederim.
Yanlış söylenen bir türkü sözü:
Burası da asfalt değil Halil'im aman Bitez yalısı…
Doğrusu:
Burası da Aspat değil Halil'im aman Bitez yalısı… (Aspat ve Bitez Bodrumda yer ismidir.)
Yanlış söylenen bir türkü sözü daha:
Haydaman (hayda aman) da haydaman, Kerimoğlu'nun sandalı da sandalı…
Doğrusu:
Haydaman da haydaman, Karadağlar'ın sandalı da sandalı… (Burada bahsedilen Sandal Ağacı'dır, Kayık anlamında değildir.)
Örnekleri çoğaltmak mümkündür. TRT'de bile yanlışlıklara rastlıyorum. Duyarlı olalım. (Yanlışım varsa düzeltin lütfen)